işkence 2
Ertesi gün cumartesiydi. Sema evdeydi. İbrahim 7 gibi kalkmıştı hazırlandı ve mutfağa çıktı. Aşçı kahvaltı hazırlıyordu. İbrahim sofrayı hazırlamayı yeltenmişken aşçı aniden “hoop hop hop dur hazırlama orayı dün Sema hanım yatakta kahvaltı etmeyi düşündüğünü söylemişti.” İbrahim yatakta kahvaltı için malzemeleri ayarladı. önce Sema’yı uyandırmak için odaya çıktı. Aynı şekilde odaya girdi yatağa yaklaştı ve ayakları öpmeye başladı. Sema yine ayağıyla itti İbrahim’in kafasını sonra İbrahim yatağın yanında durdu ve Sema üstüne binerek banyoya gitti. 10 dakikaya kadar kahvaltıyı getir dedi İbrahim’e. İbrahim denileni yaptı ve odaya girdiğinde Sema yatağa uzanmış Netflix’ten film açmış izliyordu. Gözünü ekrandan ayrılmadan İbrahim’e gel işareti yaptı. İbrahim kahvaltıyı önüne koydu ve yine geri çekildi. Sema parmağını şıklattı ve ayaklarını gösterdi. İbrahim anlamıştı yatak ucuna giderek yavaş yavaş topuklardan başlayarak öpmeye başladı.Sema kahvaltı edip film izlerken İbrahim de ayakları öpüyordu. Sema çatalı bıraktı çaydan bir yudum aldı ve “İbrahim yavaş yavaş alışıyorsun artık sana bazı şeyleri açıklayayım” dedi.İbrahim endişe ile Sema’nın gözlerine baktı. Aynı zamanda ayaklarla ilgilenmeye devam ediyordu.
- Bak İbrahim iki üç gündür çalışıyorsun. Sözleşmeyi imzaladın neredeyse okumadın bile. Kişisel zevk ve kişisel bakım yazıyordu. Kişisel bakımı az çok anlamışsındır. Kişisel zevk ise o sorduğun odayla alakalı. Kişisel zevkten bahsetmeden önce sözleşmede yazan cayma bedelini hatırlatayım sonra bu eve girmeden önceki halini hatırlatayım. Kişisel zevki o kilitli odada yaşıyorum orası odadan ziyade zindan gibi. İbrahim zindan lafını duyunca iyice gerilmişti ve tedirgin olmuştu. Bu devirde ne zindanı diye düşünüyordu. Kalmış mıydı böyle zindanlar diye düşünüyordu. Sema İbrahim’in tedirginliğini anlamış ve yine onu sakinleştirmek amacıyla “Şşşş sakin ol tedirgin olma heyecanlanma kafanda az çok işkenceleri düşündün sanırım sadistlik türü şeyler. Düşüncelerin az çok tutarlı ama merak etme cani veya katil değilim insanların acı çekmesine sebep olmaktan zevk alıyorum. Bu arada yeni başladığın için hemen sert bir şekilde işkence edeceğimi düşünme bu canilik olur. Yavaş yavaş acı çekmeye alışırsın ve acı eşiğin yükselir diye düşünüyorum. Belki sen de acı çekmekten zevk alırsın ;)” dedi ve güldü. İbrahim çekiniyordu ama Sema’nın bu samimi tavırları ile rahatlıyordu. Açıkcası böyle sıcakkanlı samimi insanın işkence edeceğini de pek düşünmüyordu. Konuşurken kahvaltı bitmiş ve İbrahim kahvaltıyı topladı. Sema lavaboya gidip elini yıkadı ve taht görünümlü koltuğa oturdu. Sema çağırmadan odaya pek girilmiyordu. Bu durum evin kuralıydı. Sema çağırmayı düşünürse koltuğun yanındaki zigonda zil vardı onu çalıyordu. Yine o zili çaldı ve İbrahim Sema’nın yanına gitti. Sema ayak ayak üstüne atmış “öp bakalım” dedi. Yarım saate yakın İbrahim’in dil ve dudakları ayaklarda dans eder gibiydi. Sema “İbrahim seninle şu kilitli odayı teftiş edelim mi ne düşünürsün ;)” dedi. İbrahim heyecanlanmıştı ve kalp atışları yükselmişti. Sema, İbrahim’in kalp atışlarının hızlandığını farketti ve “şşşş sakin ol İbrahim heyecanlanma” dedi ve başını okşadı. Sonra söze devam etti “merak etme bu sefer çok acımaz diye düşünüyorum” dedi. İbrahim bu sevecen tavırla birlikte yine sakinleşti ama merak ediyordu. Bu sırada Sema ayağa kalktı ve “Yürü bakalım İbrahim takip et” dedi. İbrahim ve Sema kilitli odanın kapısına kadar gittiler. Giderken onları gören bahçıvan ve aşçı “sanırım Sema hanım işe başlıyor 2 3 günlük biriyle girmemişti galiba o odaya” diye konuşuyorlardı fısır fısır. Sema cebinden anahtar çıkartıp kapıyı açtı ve içeri girdi arkasından da İbrahim girdi. İbrahim girdiği gibi gözleri faltaşı gibi açılmıştı. İçeride çeşit çeşit aletler vardı. Sema bunlara oyuncak diyordu. Kırbaç, kamçı, kelepçe, göz bandı, zincirler ve daha neler neler... Sema bu şaşkınlığı gördü ve “Beğendin mi oyuncakları” diyip güldü. İbrahim zor şekilde yutkundu ve cevap vermedi. O an imzaladığı sözleşmeyi düşündü ve acaba iptal etsem nolur diye düşündü ancak sonuçları ağır olur diye düşündü. Sema İbrahim’e yaklaş işareti yaptı. Oda duvarına yakın şekilde çarmıh benzeri iki kalın tahta X şeklinde bağlı duruyordu. Sema, İbrahim’e soyunmasını söyledi. İbrahim utana utana soyundu. Sema geç bakalım duvara doğru dedi çarmıh benzeri tahtaya yanaştırdı elleri ve ayakları çarmıha bağladı. Ardından göz bandı ile gözleri kapattı. İbrahim artık etrafta karanlık görüyordu. Nereye baksa siyah rengi görüyordu İbrahim. Sonra kapı açılma ve kapanma sesini duydu İbrahim. Tedirgindi 10 dakika sonra tekrar duydu benzer sesleri sonra adeta saatin tik tak sesi gibi yavaş yavaş tak tak tak sesleri duydu. Sema gözleri açtı ve İbrahim gördükleri karşısında nutku tutuldu. İbrahim siyah renkten sonra komple siyah deri giymiş Semayı görüyordu. Elinde kırbaç ayaklarında siyah deri topuklu bot vardı. Saçları ise sıkıca bağlanmış at kuyruğu modeli yapılmıştı. İbrahim adeta aşık olmuştu Sema’ya.Semanın o sevecen ve samimi tavırları adeta geçmişte kalmış gibiydi. Sert şekilde baktı “Beğendin mi İbrahim” diye sordu. İbrahim kekeleyerek “be be be beğendim Sema hanım” demişti zorlanarak. Sema adeta bu haliyle ilk zehirli oku İbrahim’e atmıştı. Eğer bu kıyafetler içinde olmasa İbrahim’in kekelemesine gülerdi ancak bu odada Sema diğer odadakilerden farklı davranıyordu. Sema yine göz bandını taktı İbrahim’e ve ağzını açmasını söyledi. İbrahim ağzını açtığı anda ağzına top tıkandı ve arkadan bağlandı. Artık İbrahim ne görebiliyor ne konuşabiliyordu. Sema ilk olarak dişli tekerlek benzeri alet aldı ve İbrahim’in meme uçları civarında gezdirmeye başladı. Sonrasında birbirine bağlı olan iki metal mandalı göğüs uçlarına taktı ve hafif hafif çekmeye başladı. İbrahim uğultu inilti benzeri sesler çıkartıyordu. Ancak hem topun ağızda olması hem de odada ses yalıtımı olması sebebiyle dışarıya ses pek çıkmıyordu. Sonra İbrahim bedeninde sıcaklık hissetti ama ne olduğunu anlamadı göremiyordu ne olduğunu. Sonra sanki bedenine lav damlası düşmüş gibi acı hissetti. Evet Sema İbrahim’in üstüne erimiş mum damlatıyordu. İbrahim kıvranmaya başladı. İbrahim kıvranırken Sema zevk alıyordu. Uğultu ve iniltiler onun için müzik notaları gibiydi. Sanki bir senfoni dinliyor edasıyla İbrahim’den çıkan sesleri dinliyordu. İbrahim acı içinde kıvranırken bundan sonra başıma ne gelir ki diye düşünüyordu. Gözleri kapalı şekilde inlerken acaba daha nasıl acılar çekerim diye düşünüyordu.Sema İbrahim’i acı içinde kıvranırken gördüğünde adeta zevkten dört köşe olmuştu. Hafif bir gülümseme vardı yüzünde. Ancak kendini topladı ve İbrahim’deki göz bandını çözdü İbrahim yine karşısında sert hanımefendiyi görmüştü. İbrahim acı sebebiyle kafasını yere eğdi. Sema İbrahim’i bağlı olduğu yerden çözerken “bu sefer bu kadarlık yapalım İbrahim hemen zorlamayalım seni başka sefere yavaş yavaş artıralım” dedi. İbrahim çözüldüğü anda yere düştü. Sema’nın giydiği deri botlarla karşıya karşıya gelmişti. Yaklaşıp bir öpücük kondurdu bitkin haliyle bunu neden yaptığını kendisine sordu İbrahim içinden yine kendi cevapladı belki tekrar yapmasını önlemekti amacı. Sema “giyin ve yatak odasına gel” dedi ve odadan çıktı.İbrahim denileni yaptı yatak odasına gittiğinde Sema deri kıyafetleri değiştirmişti. Üstünde beyaz gecelik vardı ayaklarda ise beyaz önü açık topuklu terlik vardı. Sema yatakta uzanırken İbrahim’in suratına baktı ve “neler olduğunu merak ettiğini tahmin ediyorum ama meraklanma hizmetçiye söyledim sana yarın neden böyle olduğunu anlatsın” dedi. İbrahim cevap vermedi. Sema yine söze devam ederek “Biliyorum yorgunsun ama gün bitmedi sözleşme de kişisel zevk ve kişisel bakım yazıyordu unutma bunu kişisel zevki yaptık az da kişisel bakım yapalım” dedi. Sema terlemişti kilitli odada banyoya girmeyi düşünüyordu. İbrahim’e “küveti ılık su ile doldur gül aromalı duş jeli ekle ve gül yaprakları serpiştir.” dedi. İbrahim yaklaşık 10 dakika içinde ayarladı ve yatak odasına giderek haber verdi. Sema yataktan kalktı ve “beni takip et” dedi. Banyoya gittiler “arkanı dön” dedi. İbrahim denileni yaptı ardından Sema üstünü çıkardı küvete girdi. Kendini sabunluyordu ayakları bacakları kolları göğüsleri... Sema sırtını dönerek “gel sırtımı sabunla ve masaj yap.” dedi. İbrahim döndü ve denileni yapmaya başladı. Yavaş yavaş acıtmadan hem masaj yapıyor hem de sabunluyordu 10 dakika kadar sonra Semanın bırak sözüyle İbrahim durdu. Sema iyice suya gönülde ve ayakları küvetin kenarına uzattı. Ayak ayak üstüne attı. Sigara yaktı ve “ov bakalım ayakları ve sonrasında öp” dedi. İbrahim ovmaya başladı. 20 dakika kadar ovdu ve sonrasında öpmeye başladı. Topuklardan parmak uçlarına kadar tabanları öptü. Sema iyice mayışmıştı. Sema “bırak ve arkaya dön” dedi. Sema durulanıp bornozu giydi. Ardından yatağa geçti. İbrahim banyoyu temizleyerek yatak odasına gitti. Gittiğinde Sema giyinmişti. Sema “bugün yoruldun bugün git dinlen uyu yarın sana anlatsınlar sana neden böyle olduğunu” dedi. İbrahim parmakları öperek “iyi geceler” dedi ve yatak odasından çıkarak bodruma indi ve kafadaki sorularla uyumaya çalıştı. Ertesi sabah yani pazar sabahı Sema kahvaltı edip arkadaşlarının yanına gitti. Bu süreçte yine İbrahim kahvaltıyı servis etmiş ve toplamıştı ancak kahvaltı süresince konuşmadı Sema. İbrahim Sema gittikten sonra hizmetçinin yanına merakla gitti ve heyecanlı şekilde sordu. Cevabı öğrenince ise heyecandan çok şaşkınlık duygusunu yaşıyordu.O evdeki en eski hizmetli olan hizmetçi Aslı, İbrahim’e anlatmaya başladı. - Sema hanımın yaşadığı bu ev miras malı babası bir fabrikatördü bu evde doğmuş büyümüş Sema hanım. Fabrikatör babası Ali bey ve annesi Sevda hanımın tek evladıydı Sema hanım dolayısıyla şımarık yetişmiş ve düşündüğü şeyleri yapmaya alışmış bir yapıda yetişmiş. Neyi düşünse elde etmiş ve artık çoğu şeyden zevk almamaya başlamış. Sonradan özel üniversite de okuduğu yıllarda bir arkadaşından aldığı intikam sonucu kendindeki sadist yönü keşfetmiş daha sonra bu konular üzerine araştırma yapınca sadist yönelimden oldukça zevk alırım belki diye düşünmüş. Sadist yönlerini uygulamak için öncelikle ufak ufak arkadaşlarına başlamış ancak daha sonra anne ve babası uçak kazasında ölünce bu eğilimleri hizmetliler üzerinde denemeye başlamış bunları işe alırken sözleşmeye yazıyordu. Kabul eden kabul ediyor kabul etmeyen kabul etmiyordu bazıları da senin gibi yüksek maaşı görünce pek sözleşmeye bakıyordu imzalıyordu :). Bu son cümleyi söyledikten sonra güldü Aslı İbrahim’in yüzüne bakarak. Artık İbrahim meseleyi öğrenmişti. Sadistliğin temelinde şımarıklık ve zenginlik var diye düşündü. Aslı, Sema hakkında başka çoğu şeyi anlatmıştı. Zamanla o kilitli odayı yaptırdığını ve böyle zevkleri olduğunu. İbrahim “sizlerin üzerinde denedi mi hiç.” diye sordu. Aslı yüzü düşerek “evet hem de neler neler denedi senin dün yaşadıkların kaç katını yaşadım.” İbrahim şaşırdı “memnun değilsen niye itiraz etmiyorsun” diye sordu. Acı çekiyorum ama Sema hanım acıya sebep olduğu kadar bize değer de verir en son memleketteki kardeşim kaza geçirince tüm hastane masraflarını karşılamıştı ve tatil vermişti bana çalışan kişilere saygılı ancak işte zevk noktasında uçları yaşıyor diyerek cevap verdi Aslı.İbrahim aldığı cevaplar karşısında iyice şaşırmıştı. Hem ilgili, değer veriyor hem sadist diye düşündü. Bu düşüncelerle uzanmıştı. Akşama doğru yine araba sesi duyuldu. Hemen toparlandı ve kapıya yöneldi İbrahim. Bahçe kapısından yine Sema görünmüştü ancak bu sefer arabadan Sema ve 2 arkadaşı inmişti...
Yorumlar
Yorum Gönder